Gezi'ye Sosyalistlerin Yaklaşımı

emek ve adalet, antikapitalist müslümanlar, leninist troçkist marksist gruplar ve daha adı sanı bilinmeyen irili ufaklı bilumum "sosyal adalet"/"burjuvanın proleteryat üzerindeki sömürüsü" üzerinden -veya "sermaye sahiplerinin adil olmayan tavırları" da diyebilirsiniz buna, soğuk savaşı anımsatmaması için kibarlaştırıldı belki- siyaset üreten örgütlenmelerin şunu anlaması lazım evvela: gezi parkı eylemlerinin belki de en arkalarında kalmış noktadır yoksulların kapitalist sistem üzerinden ezilmeye devam ediliyor oluşu. (emek ve adalet'in benim için ayrı bir yeri vardır, sosyalist teşkilatlar ile aynı cümlede zikrediyor oluşumun tek nedeni kendini bu olayda diğerlerine kısmen yakın bir söylem üzerinden inşa etmesi.) popülistkültür'de abdullah kibritçi gezi eylemlerinin kesinlikle bir işçi sınıfı hareketi olmadığını müthiş bir üslupla anlatmıştı, onu tavsiye ederim. zaten, eylemlerin romantik devrimcilikle "yoksul kesimin ekmek uğruna muktedirle mücadelesi" ya da daha makul bir ifadeyle "yalnızca işçi sınıfının değil, iktidar mekanizması altında ezilen herkesin hibrid direniş hareketi" nazarıyla okunmaması gerektiğini anlamak için illa sosyolog olmaya gerek yok; sırf, eylemlerin yoğunlaştığı bölgelerin ekonomik sınıflarına -ki varsa böyle bir şey- bakmanız, o da olmadı en basitinden hangi partinin -olası- tabanının eylemlerde en ön safları işgal ettiğine göz atmanız kâfi. hal böylesine apaçık ortadayken; emek ve adalet haricindekilerin kastî olarak, eylemlerin ucunu en zayıf  yönünden, sosyalist söylemlerinden tutmaya çalışmak ve avm inşasından yola çıkarak bütün bir tüketim toplumu modelini ayaklar altına almak, herhalde, eylemleri, balından şekerini çalan iktidara karşı kin kusma tepkiselliği olarak addeden ulusalcı dominant kalabalığın istihzai nazarlarını da celbetmiştir. hasılıkelam, gezi eylemi yoksul halkın mevcut düzene isyanı değildir, belki olsa olsa beyaz türklerin, kendilerini keyiflerinden eden yasalara hastalıklı kemalist ideoloji kılıfıyla sesini yükseltmeleridir -ki işte tam bu noktadadır ak parti'nin merkez sağdan hunharca oy toplamasının sebebi.

beni şu yukarıdaki satırları yazmaya iten şey emek ve adalet'in 13 haziran'daki istişaresinden çıkan sonuç metniydi. bakmayın yukarıda yazdıklarıma, müslümanlar arasında gezi parkı eylemlerine yine en makul yaklaşım emek adalet'ten (tabi bir de mazlumder'den) geldi. emek ve adalet candır, ben iyice sevmeye başladım.

bu arada biz gezi'ye daldık çıkamadık, gündeme dair söz söyleme kılıfına girmiş kibrimiz açığa çıktı; arada petrol yasası onaylandı, gözünü seveyim biri de onunla ilgilensin. biz kameralar başımıza üşüştüğü için forvette çok kalabalığız, defansta şöhreti sevmeyen dava adamlarına ihtiyaç var. metafora gel ya.

selametle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kurumlar (Institutions) Yazı Dizisi 1

generals.io: yeni nesil age of empires

It’s gotta be true, because data says so