Bir masal anlatayım size. Öykü de diyebiliriz. Hatta öykü diyelim, evet evet. Şimdi masal dersek yetişkinliğin guruna yediremeyip okumayabilirsiniz. Bu riski göze alamam. Buyrun. Evvel zaman içinde -evvel de zamanla mukayyet sonuçta-, harput saray içindeyken; Yeditepe namlı diyarın meşhur tepeleri arasına girememiş, Orta Dünya’nın Hisarüstüsünde kötülerin en kötüsü, zalimlerin en zalimi, muktedirlerin dalkavuğu, emperyalistlerin kompradoru, mustazafların baş düşmanı, göbeği kendinden ön giden, boyu bir kulaç etmez kapitalist bir müteahhit varmış. -Nasıl masal bu demeyin, post-modern masal* bu, kapitalist de olur işçi sevdası da.-
Kağıdı buruşturup çöpe atma isteğin geldiğinde belleğini silip atamayacağın aklına gelsin. :) Onların hepsi, yolundaki kilometre taşları gibi. :)
YanıtlaSil